Bakan Tekin, “Okul İnşaatımızı mühürleyen öyle belediye başkanları var ki!”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bazı belediye başkanlarının okul inşaatına imza attığını söyledi.

Türkiye’deki illerin yarısında neredeyse bir gündür oturup eğitim yatırımları ve planlamalarını konuştuklarını belirten Tekin, şunları söyledi. “Okulun bulunduğu arsa ve binanın bir zamanlar yüzde 10’u belediyeye aitti. O kadar çok belediye başkanı var ki bize dava açtılar, mahkemeye verdiler. O kadar çok belediye başkanı var ki okul inşaatımızı mühürlediler. O kadar çok belediye başkanı var ki, okullarımıza yer ayırmıyorlar ya da özel bir mülkü okul olarak tanımlıyorlar. ‘Devlet gelsin, parasını versin, millileştirsin, sonra okul yapsın’ diyor. 2016 yılında bile ülkede bu tür belediye başkanlarını görünce, yanlış hatırlamıyorsam yasa çıkarmak zorunda kaldık. Sayın Bakan, bazı belediyelerin okulların harcadığı su parasını tavandan topladığını hatırlıyor. Ticari alan olarak fiyatlandırılmaktadır. Bu şekilde okullardan para kazanmayı düşünen belediyeler var. Artık böyle belediye başkanlarını görüyoruz. Bu nedenle ziyaret ettiğim illerde bizlere bu tür katkılarda bulunan belediye başkanlarımıza da paydaşlarımız oldukları için teşekkür etmek istiyorum. Allah razı olsun ama şunu söyleyeyim, bana ne kadar görev düşüyor bilmiyorum ama bunu yapan liderleri takdir ediyorum. Bu anlamda bizlere katkı sağlayan tüm belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Okulumuzun hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Bakan Tekin’in sert açıklamasının ardından “Okul inşaatlarını mühürleyen belediye başkanları kim?” sorusu gündeme geldi.

Bakan Tekin, açılış programında yaptığı konuşmada merhum hayırsevere ve ailesine teşekkür etti. Eğitimde başarıya ulaşmada ailenin katkısının da önemli olduğunu vurgulayan Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm akademik çalışmalar, bir öğrencinin eğitiminde ve eğitim sisteminin başarısında okulun payının yüzde 50’nin bile altında olduğunu gösteriyor. Eğitimin aslında başladığı, olgunlaştığı ve bittiği yer ailedir. Bu nedenle ailelerin, ebeveynlerin, ebeveynlerin her zaman birlikte eğitim sistemimizin bir parçası olması gerektiğini söylüyorum. Ben her zaman kesin örneği veriyorum: Çocuğunuzu okula gönderiyorsanız ve öğretmeninin öğretmen, anne, baba, ağabey, kardeş olmasını bekliyorsanız bu öğretmen arkadaşımız bu kadar toplumsal bir rol üstlenemez. Hep birlikte kendi çocuklarımıza anne, kardeşlerimize kardeş olalım diyorum. Bu nedenle eğitim sistemini her zaman birlikte yürütmemizi istiyorum. Anlatmaya çalıştığım şey eğitim sistemi dediğimiz şey, toplumun her kesimi, herkes üzerine düşeni yapacak, aileler üzerine düşeni yapacak. Hayırseverlerimiz bunu yapıyor” dedi.